Öncelikle ders çalışmak için odanıza girdiğinizde tüm benliğinizle kendinizi derse odaklamalısınız. Amacınız ders çalışmak ve siz bu amaçla odanıza girdiniz. İlk önce cep telefonunuzu kapatıp mümkünse ailenizin oturduğu odaya bırakın. Ne kadar ben dikkatimi dağıtmam deseniz de bir mesaj gelebilir. Bir bakmışsınız ki mesajlarla saatleriniz geçmiş.
Çalışma odanızda normal telefon da olmamalı. Anne babanıza veya kardeşinize gelen herhangi bir tlf sizin dikkatinizi dağıtabilir.
Bilgisayar ders esnasında mümkünse kapalı olsun. Morpa kampüsten yararlanmak isterseniz tabi ki açacaksınız. Ancak oyun veya sosyal paylaşım siteleri zamanı alıp götürürken sizin de yorulmanıza sebep olmuş olacak dikkatinizi toparlamanız zorlaşacak.
Müzik, Konsantrasyonu Bozar
Çalışma odanızda müzik çalar da olmamalı. Bazıları diyor ki:
- Müzik beni dinlendiriyor. Hocam, ben müzik dinlerken dersi daha iyi anlıyorum, inanın böyle.
Sevgili öğrencilerim; boşuna dil dökmeyin, bu konuda beni ikna edemezsiniz.
Çünkü bilim diyor ki, insan beyni aynı anda pek çok uyarıcıyı algılayabilir; ama dikkatini sadece bir noktaya odaklayabilir.
Yani, yoğunlaşarak sadece bir iş yapabilirsiniz. Siz
bütün dikkatinizi derse vereceğinize göre başka bir uyarıcıyı algılayamazsınız. Algılayabiliyorsanız o zaman siz zaten derse tam olarak yoğunlaşamamışsınız, verimsiz çalışıyorsunuz, boşa kürek çekiyorsunuz demektir.
Aslında siz ya ders çalışıyorsunuz, ya da müzik dinliyorsunuzdur. İkisini bir arada yaptığını söyleyenler yanılıyorlar. Müziği hayatınızdan çıkarın demiyorum tabi ki dinleyeceksiniz çalışma sonrasında istediğiniz müziği dinleyin. Enstrümantal ağırlıklı dinlerseniz dinlenmenize yardımcı olacaktır.
Televizyonun Karşısında Çalışmamalısınız
Arkadaşlar, müzik, telefon ve bilgisayar için anlattıklarımız televizyon için de geçerlidir.
Öyleyse çalışma odanızda televizyon bulunmamalı. Ya da televizyonun bulunduğu ortamda ders çalışmamalısınız.
Gürültüyü Yoğunlaşmayla Yenebilirsiniz
Bazı arkadaşlarımızın ise gürültü takıntısı vardır...
Telefon, cep telefonu, bilgisayar, televizyon ve müzik çalar gibi araçlar, kontrol edebileceğiniz uyarıcılardır. Ancak her şeyi kontrol edemeyiz. Bu nedenle doğal sayılabilecek gürültüye alışmalıyız. Çünkü gerek okulda gerekse sınavlarda bu doğal gürültülerle her zaman karşılaşabilmekteyiz.
Bazı arkadaşlarımız en ufak bir gürültüden bile rahatsız oluyor, bu nedenle de ders çalışamıyorlar.
Bunlar kontrolü elinizde olmayan gürültü kaynaklarıdır. Öyleyse bunlar doğal sayılmalıdır.
Yani bunlara yapabileceğiniz pek bir şey yok.
Okulda sınıftayken; sınavda sıradayken, evde çalışma masasında çalışırken duyacağınız, ama önlemeye gücünüzün yetmeyeceği sesleri doğal kabul etmelisiniz.
Dikkatinizi derse verin.
Yoğunlaşma sayesinde bu sorunu aşabilirsiniz.
Hiç gürültü olmayan ortamlarda kendinizi çalışmaya alıştırırsanız, yarın bir gün bir sınavda sizi bir sinek vızıltısı bile rahatsız eder. Bir türlü yoğunlaşamazsınız işinize.
Elinizde olmayan gürültü kaynaklarına karşı bağışıklık kazanmalısınız. Bu da yoğunlaşarak çalışmayı öğrenmekle mümkündür.
Sizler de biraz zorlayarak bu konuda kendinizi geliştirebilirsiniz.
Yatarak Çalışmamalısınız.
Çünkü yatak veya yatılan nesneler uykuyu çağrıştırır. Beyin bu nesneleri görünce uykuyu hatırlar. Çalışmanız için zihninizin duru olması ve bu gibi çağrışımlardan uzak kalması gerekir.